
03.10.2025 – Cuma Hutbesi – İnananların Test Edilmesi ve Testin Zorunluluğu

ELHAMDÜLİLLAH. LÂ İLÂHE İLLA ALLAH
Tanrı’ya övgüler olsun. Tanrı’dan başka tanrı yoktur.
Sevgili kardeşlerim bugünkü hutbemizde İnananların test edilmesine değinmek istiyorum.
Toplumda ya da yakın çevremizde, pek çok sohbetlerde ya da sosyal medyada,
televizyonlarda bazen şu sözleri işitiriz: “Neden iyi insanların başına “kötü” şeyler geliyor?
İyiler hep kaybediyor kötüler kazanıyor. Bu, dünyanın kanunu bak hep yoksullar sınavda hep
ezilen dışlanan onlar…” Bu ve bunun gibi daha pek çok önyargılı ifade bazen öfkeyle bazen de istem dışı şekilde dökülür insanların ağzından. Peki gerçek öyle mi?
İnsanların “iyi” veya “mazlum” olarak nitelendirdiği insanların genelde Şeytan’ın Krallığında
olup Şeytan’a tapan insanlar olduğunu biliyoruz. Zaten Şeytan’a tapan insanları bir kenara
koyarsak ve imanlılar için konuşacak olursak gelin hep birlikte Kuran perspektifinden
imanlıların zor zamanlarına bakalım…
[29. Sure 2.ayette Tanrı şu sözlerle vahyediyor.]
İnsanlar, test edilmeden, “İman ediyoruz” demeleriyle bırakılacaklarını mı zannediyorlar?
Evet, Yüce Tanrı doğruları ve yalancıları test ederek ifşa edeceğini açıkça vahyediyor.
[29:3] Onlardan öncekileri de test ettik, çünkü TANRI doğru sözlüleri ayırt
etmeli ve yalancıları ifşa etmelidir.
Yüce Tanrı’nın müminleri sınaması çeşitlilik gösterir.
Hafif ve kolay veya sert ve zorlu olabilir. Hastalık, korku, açlık, yoksulluk, ölüm, güç veya
kontrol kaybı, bir savaşı kaybetmek, bir sınavda başarısız olmak, evlilikte başarısız olmak, bir
işte başarısız olmak, bir işi veya bir arkadaşı kaybetmek vb. bunlardan sadece birkaçıdır. Test ayrıca nimet, zenginlik, sağlık, bilgi, çocuklar, aile, güvenlik, huzur vb. şeklinde de olabilir. İşte asıl bu nimetlere nasıl karşılık verdiğimiz büyük bir testtir. Bu test, bazı zamanlarda birbirimizle sınayarak da yapılabilir. Ancak gerçek müminler her durumda ve her koşulda Tanrı’ya boyun eğerler.
[2:155] Biz sizi mutlaka biraz korkuyla, açlıkla ve para, can ve ürün
kaybıyla test edeceğiz. Kararlı olanlara müjde ver.
Ve yine Yüce Tanrı Kuran’da sabredenlere müjde veriyor ve insanın bu hayatta sahip olmakla en çok övündüğü ve gösteriş unsuru yaptığı çokluğu ve ayrıcalık vasfı olarak gördüğü iki olgunun, iki sahipliğin yani paranın ve evladın da aslında bir test aracı olduğunu şu ayette iletiyor:
Para & Evlatlar Testtir
[8:28] Bilmelisiniz ki paranız ve evlatlarınız birer testtir ve TANRI büyük bir
mükâfata sahiptir.
Peki Kimler test edilecek?
Kur’an bize bütün müminlerin, nebilerin, resullerin, evliyaların, salihlerin, bilgelik verilenlerin
istisnasız hepsinin test edileceğini gösteriyor.
Teslimiyetin ilk öncüsü olan, tüm ibadet pratiklerini aldığımız Nebi İbrahim, zorlu bir teste tabi tutulmuştu. Kuran’da bu durum şu ayetle bildirilmekte:
[2:124] Hani İbrahim Rabbi tarafından belli emirler vasıtasıyla teste tabi
tutulmuş ve onları yerine getirmişti. (Tanrı,) “Seni insanlara bir imam
olarak tayin ediyorum” dedi. O, “Ya soyumu?” dedi. O dedi ki “Benim
antlaşmam haddi aşanları kapsamaz.
Adem ve Havva, Cennet’ten kovulma da dahil olmak üzere birçok kez sınandılar.
Nuh, oğlunu iki kez kaybetti, önce onu inkarcı olarak kaybetti ama hala seviyordu, sonra
Tanrı’dan onu kurtarmasını isterken onu tufana kaptırdı.
Muhammed, hayatının büyük bir kısmını inkarcılarla mücadele ederek geçirdi. Sürgünlere,
öldürülmelere, yaralanmalara ve arkadaşlarını ve sevdiklerini kaybetmeye maruz kaldı.
Gerçekten test edildi.
Nuh, İbrahim, Lut, Yakup, Yusuf, Musa, Süleyman, İsa, Yahya, Eyüp, Yunus ve Muhammed
hepsi farklı farklı ve zor testlerden geçirildi.
Bizden önceki nesillerdeki imanlılar yine sarsılıncaya kadar en büyük sınavdan geçirildiler.
Elçiyi hatırlayın kardeşlerim; Kuranın müthiş mucizesini açığa çıkardıktan ve elçiliğini ilan
ettikten sonra dışlandı, aforoz edildi, zorluklara göğüs gerdi. Ve akabinde şehit edildi…
Kardeşlerim, bu bir test olduğu için, ne zaman, nerede ve ne tür bir teste tabi tutulacağımızı
bilemeyiz. Seçimi biz yapmıyoruz, Tanrı yapıyor. O bizi bizden daha iyi tanıyor. Bizim için neyin
en iyi olduğunu ve hangi koşullar altında en iyi olacağını O biliyor. O, her şeye kadir, en
merhametli, en şefkatli olandır.
Unutmayın ki Tanrı, inananları sınarken, bu sınamayı inkarcıları ifşa etmek ve şaşırtmak için
kullanır. Böylece onları günahlarına ve hataya sürükler. Bu insanlar Tanrı’nın sistemini
anlamazlar ve tamamen yanlış oldukları halde kendilerinin haklı olduğunu düşünürler. Tanrı, Kuran’da anlatılan Taraflar Suresinde ve 9.surede inkarcılardan bahsederek bize bu örneği vermiştir.
Hutbemizin 1.Bölümünü El-Ahzap (Taraflar) suresinin 9’dan 12 ye kadar olan ayetlerini
okuyarak tamamlayalım.
Tarafların Muharebesi
[33:9-12] Ey iman edenler! TANRI’nın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; askerler size
saldırdığında, onların üzerine şiddetli rüzgâr ve görünmeyen askerler gönderdik. TANRI
yaptığınız her şeyi Görendir. Onlar üstünüzden ve altınızdan geldikleri vakit gözleriniz dehşete
kapılmış, kalplerinizin tahammülü kalmamıştı ve TANRI hakkında uygun olmayan düşüncelere
kapılmıştınız.İşte o zaman imanlılar gerçekten test edildi; şiddetle
sarsılmışlardı.İkiyüzlüler ve kalplerinde şüphe barındıranlar, “TANRI’nın ve elçisinin bize vaat
ettiği şey bir illüzyondan fazlası değilmiş!” dediler.
Tanrı’ya tövbe edelim
TUUBU İLA ALLAH
ELHAMDÜLİLLAH. LÂ İLÂHE İLLA ALLAH
Tanrı’ya övgüler olsun. Tanrı’dan başka tanrı yoktur.
Evet Sevgili Kardeşlerim
İşte böylesi durumlar karşısında gerçek inananların, teslim olanların, Tanrı’nın her şeyi kontrol ettiği, her şeyi yürüttüğü konusunda kesinliğe erişenlerin tepkisi nasıl olmalıdır?
9:51’de Yüce Tanrı şöyle buyuruyor.
De ki, “TANRI’nın bizim için karara bağladığından başkası bizim başımıza
gelmez. O bizim Sahibimiz ve Efendimizdir. TANRI’ya güvensin imanlılar.”
Zorluk veya sıkıntı karşısında, müminlerin teslim olması beklenir. Gerçekten teslim olup
olmadığımızın görülmesi için sınanacağız. Tanrı, bize testi geçmenin çözümünü Kuran’da
vermiştir. Bizden tüm kalbimizle O’na teslim olmamızı istemiştir. Tanrı’ya teslim olmak,
Tanrı’nın bize verdiği veya bizden aldığı her şeyi kabul etmek, sebatla direnmek ve Tanrı’nın
zaferini beklemek anlamına gelir. Pratik olarak, bunu aşama aşama ele alalım.
Ne zaman bir zorluk veya sıkıntı başımıza gelse, şunları yapmalıyız:
(1) Panik yapmayın. Tanrı, müminleri sınar.
(2) Doğru yoldan çıkıp çıkmadığını kontrol et. Hâlâ yalnızca Tanrı’a ibadet ediyor ve O’nun
kitabını mı takip ediyoruz? Eğer öyle değilsek, yolunu düzelt ve yalnızca Tanrı’yla kal.
(3) Başına gelenleri itiraz etmeden kabul ederek Tanrı’ya teslim ol. (2:155-157)
Zorluk veya sıkıntı anında Tanrı, O’na yalvarmamızı istiyor. Acele etmeyin. Her şey Tanrı’nın
kontrolündedir (40:60).
(4) Sabredin. Bu, gerçek müminlerin en büyük özelliklerinden biridir. Tanrı, sabredenlere
büyük bir mükafat vaat etmiştir. (sırasıyla 41:35, 23:111, 22:35, 31:17 ve 2:155-157)
(5) Tanrı’ın vaadinin hak olduğuna ve zaferin müminlere ait olduğuna inanın, ancak sınavdan
geçmeniz gerekir. Zafer yakındır. Tanrı’ın zaferi yakındır. (sırasıyla 30:47, 30:60, 2:155 ve
2:214)
Kardeşlerim, bildiğiniz üzere Kur’an’a göre iki tür zafer vardır: Dünyadaki zafer ve ahiretteki
daha büyük ve ebedi zafer. Müminler, Tanrı’ın kendilerine sunduğu her türlü zaferi kabul eder ve ahiretteki ebedi zafere ulaşmak için her zaman çabalarlar.
Tanrı’ın yardımı ve Kur’an’ın güvencesiyle, gerçek müminler bu imtihandan en iyi şekilde
yararlanacak ve Tanrı’ın zaferini bekleyeceklerdir. Tanrı’ya güvenirler ve Tanrı’nın adil
olduğunu bilirler. Tanrı’nın zaferinin geleceğinden ve Tanrı’nın zaferinin onların ödülü
olduğundan kesinlikle emindirler.
BU, TANRI’IN VAADİDİR.
Hutbemizi Kuran’dan bu konuyla İlgili birkaç ayetle tamamlayalım.
[2:62] Şüphesiz, iman edenlerden, Yahudilerden, Hristiyanlardan ve başka
dine dönmüş olanlardan; her kim (1) TANRI’ya iman eder ve (2) Son Gün’e
iman eder ve (3) doğru bir hayat sürerse, mükâfatlarını Rablerinden
alacaklardır. Onların korkacakları hiçbir şey yoktur, onlar üzülmeyecekler
de.
[2:214] Sizden öncekilere yapılana benzer testlere sokulmadan Cennete
girmeyi mi umuyorsunuz? Onlar zorluk ve sıkıntı ile test edildiler ve
sarsıldılar, ta ki elçi ve beraberindeki iman etmiş olanlar “TANRI’nın
galibiyeti nerede kaldı?” diyene dek. TANRI’nın galibiyeti yakındır.
[22:11] İnsanlar arasından öylesi vardır ki, TANRI’ya şartlı tapınır. İşler
yolunda giderse memnundur. Fakat kendisine bazı sıkıntılar dokunursa yüz
seksen derece dönüş yapar. Böylece hem bu hayatta kaybeder, hem de
Ahirette. İşte böyledir gerçek kayıp.
Namaz kılalım
EKİMUS SALAT
Hutbe: İlkay
Son yorumlar