
Kuran’da İnfak: Her Kazançta Paylaşmanın Sorumluluğu

Elhamdülillah: Tanrı’ya övgüler olsun
Eşhedü en la ilahe illa Allah vahdehu la şerike leh: Tanıklık ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur. O tektir, ortağı da yoktur.
Kardeşlerim, bugünkü hutbemizin konusu, Kur’an’da pek çok kez vurgulanan bir buyruğa, infak, yani yardımlaşma ve paylaşma sorumluluğuna dairdir.
Geleneksel anlayış infakı belli zamanlara, belli kişilere, belli miktarlara bağlamış olabilir. Fakat biz TANRI’nın bize doğrudan hitabını esas alarak, yalnızca Kuran ışığında konuşuyoruz.
[6:141] O’dur çardaklı ve çardaksız bahçeleri, hurma ağaçlarını, tatları farklı olan ekinleri, zeytinleri ve narı—birbirine benzeyen ancak farklı meyveleri Oluşturan. Onların meyvelerinden yiyin, ödenmesi gereken zekâtını hasat gününde verin ve hiçbir şeyi israf etmeyin. O, müsrifleri sevmez.
TANRI burada, hasat anına işaret ediyor. Bu şu demektir: Toprakla uğraşan, mahsulünü topladığı anda; bir tüccar satış yaptığı anda; bir işçi, memur maaşını aldığı anda kazançla buluşmuştur. İşte bu an, zekâtın vaktidir.
Bu, her gelir sahibine düşen, TANRI’nın belirlediği oranda gelirden doğrudan, aracı olmadan, karşılık beklemeden yapılan bir paylaştırmadır.
[2:219] … Ayrıca sana bağış olarak ne vereceklerini de sorarlar: De ki, “O Fazlalığı.” TANRI sizin için vahiylerini bu şekilde açıklığa kavuşturur ki düşünesiniz,
[2:267] Ey iman edenler! Kazandığınız iyi şeylerden ve yeryüzünden sizin için üretmiş olduklarımızdan bağış yapın. Onlardan, kendiniz için gözü kapalı kabul etmeyeceğiniz kötü şeyi seçip ayırmayın. Bilmelisiniz ki TANRI Zengindir, Övgüye Layık Olandır.
TANRI bizden yalnızca vermemizi değil, güzel ve değerli olanı vermemizi ister. Bu, infakın bir yük değil, bilinçli bir teslimiyet olduğunu gösterir.
[51:19] Paralarının bir kısmı dilenciler ve ihtiyaç sahipleri için ayrılırdı.
Bakınız, bu hak “bir kerelik yardım” değil, malların içinde sürekli var olan bir haktır. Kazanırken yanında taşıdığımız bir sorumluluktur.
Eğer her birey, her kazançta bu payı ayırırsa, toplumda yoksulluk, dışlanma ve bağımlılık azalır; dayanışma, onur ve adalet çoğalır.
Tuubu ila Allah.
Elhamdülillah: Tanrı’ya övgüler olsun
Eşhedü en la ilahe illa Allah vahdehu la şerike leh: Tanıklık ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur. O tektir, ortağı da yoktur.
Kardeşlerim, infak sadece muhtaca verilen bir yardım değildir. Aynı zamanda verenin nefsini arındırmasıdır. TANRI, bu hakikati çok açık bir biçimde bildiriyor:
[9:103] Onları arındırmak ve günahlarından temizlemek için paralarından bir bağış al. Onları teşvik et, çünkü senin teşvik etmen onlara güven verir. TANRI İşitendir, Her Şeyi Bilendir.
Sadaka, yani gönülden yapılan infak, kişiyi bencillikten, mal hırsından, dünya bağımlılığından temizler. Gerçek özgürlük infakla başlar.
[2:261] TANRI uğrunda paralarını harcayanların örneği, her başağında yüz danenin bulunduğu yedi başak bitiren bir dane gibidir. TANRI irade ettiği kişi için bunu kat kat çoğaltır. TANRI Cömerttir, Bilendir.
TANRI yolunda verilen hiçbir şey eksilmez. Bilakis, çoğalır, değer kazanır. Bu yalnızca maddi değil, ruhsal bir berekettir.
[92:19] Karşılığında hiçbir şey aramayarak.
[92:20] Sadece Yüceler Yücesi olan Rabbini arar.
[92:21] O kesinlikle kurtuluşa erecektir.
“Arınmak için malını verenden uzak tutulur (cehennem). Kimseye bir karşılık bekleyerek değil, yalnızca yüce Rabbinin rızasını gözeterek verir. Elbette sonunda hoşnut kalacaktır.”
İnfakın özü budur: Sadece TANRI’nın hoşnutluğu için vermek. Gösterişsiz, şartsız, samimi.
Unutma, senin kazancında başkasının hakkı var.
Hasadın zamanı tarlada da olsa, bankada da, eline geçen her nimet, bir sorumlulukla gelir.
Bu hak, senin kalbine yazılmıştır.
Her ay, her kazançta, her imkânda
%2,5 oranında bir zekât, sadece bir rakam değil,
Tanrı’ya olan bağlılığının bir nişanıdır.
Bu, kimseye minnet değil;
Sadece Tanrı’ya kulluk göstergesidir.
Gizli ya da açık, her infak seni arındırır,
Toplumu onarır, kardeşliği pekiştirir.
Her ay kazancından ayır,
Sadece bir gün değil, her kazançta paylaş.
Tanrı’nın sistemi budur:
Süreklilikle yapılan infak, adaletin ta kendisidir.
İhtiyaç sahipleri azalsın, umutlar çoğalsın.
Veren el unutulmasın, alan el ezilmesin.
Her fırsatta İnfak et.
Kendin için, toplum için, yalnızca TANRI için.
İnfak et, çünkü TANRI senin neyi ne zaman verdiğini tam olarak bilmektedir.
Ve unutma:
Tanrı yolunda verilen hiçbir şey boşa gitmez.
Eqimus Salat: Namaz kılalım.
Hutbe: Levent
Son yorumlar