7.03.2025 – Cuma Hutbesi – Mutluluk ve Kurtuluşun Anahtarı: Tanrı’ya Teslimiyet

Elhamdülillah: TANRI’ya övgüler olsun.

Ve eşhedü en la ilahe illa ALLAH vahdehu la şerike leh: Şahitlik ediyoruz ki o tek Tanrı’dan başka tanrı yoktur, O tektir, O’nun ortağı yoktur.

Biz Tanrı’ya aidiz, Öyleyse mutluluk bize aittir.Allah-u Lena Felana al hana.

 “Mutluluk ALLAH’a teslimiyettedir. Şimdi karar vermelisiniz, bir daha asla mutsuz ve üzüntülü olmayacaksınız ve şikayet etmeyeceksiniz. Bırakın diğer insanlar mutsuz olsun, şikayeti onlar etsin. İsminizi dillerine takanlar onlar olsunlar, kaybeden tarafta olsunlar. Bana inanın bu şekilde çok daha mutlu olacaksınız ve sonuç zafer ile sonlanacaktır..”

 Reşad Halife

Ruhunun bedenine söz geçirme zamanı artık, dizginleri elinize alın ve bugüne değil, sonsuzluğa yatırım yapın. Bedeninizi değil ruhunuzu büyütün. Beden yalnızca bir elbise; Dünya da geçici bir krallıktan fazlası değil. Mükemmel mutluluk ancak iyi gelişmiş ve beslenmiş bir ruhla mümkündür.

Tanrı’ya yaklaşma zamanı şu an ve sonrası.

O’dur zamanı geldiğinde yaşamımıza son veren ve bizi yeniden dirilten, O’dur her şeyin sahibi, bugünün ve yargı gününün, O’dur yoktan var eden. Yalnızca Tanrı’ya tapmalı yalnızca Tanrı’ya bağlılığımızı sunmalıyız

[11:114] Gündüzün her iki ucunda ve geceleyin İletişim Dualarını (Namazı) yerine getir. Doğru işler kötü işleri silip yok eder. Bu, dikkate alacaklar için bir hatırlatmadır.

[29:45] Kutsal yazıdan sana vahyedileni oku ve İletişim Dualarını (Namazı) yerine getir, çünkü İletişim Duaları kötülüğü ve ahlaksızlığı önler. Fakat (Namaz yoluyla) TANRI’nın hatırlanması en önemli amaçtır.*

TANRI yaptığınız her şeyi bilir.

Günde beş kez Tanrı’nın huzuruna çıkma fırsatını kaçırmayın, bu size Tanrı’dan hediye. Teslimiyete kadarki şirk içeren iletişim dualarının(namazların) tatsız tuzsuz hallerini hatırlayın. Yalnızca Tanrı’yı anarak kılınan namazın lezzeti bambaşka.

Onlar iletişim duaları boyunca derin saygı içindedirler.

Tanrı’ya derin saygı duyun ve her fırsatta Tanrı’yı hatırlayın.

[30:17] Bu nedenle, geceleyin bir köşeye çekildiğinizde ve sabahleyin kalktığınızda TANRI’yı yüceltin.

[30:18] Göklerde ve yerde, akşam boyunca ve aynı zamanda gününüzün tam ortasında tüm övgüler O’nun hakkıdır.

Tüm övgüler yüceler yücesi yaratıcımız Tanrı’ya aittir. Tanrı’yı yüceltmek, takdir etmek demek onun vahiylerini dikkate almak, her daim ona güvenmek ve kontrolün O’nda olduğunu içselleştirmek demektir.

Mezmurlar 37:5

[5] Her şeyi Rab’be bırak, O’na güven, O gerekeni yapar.

Tanrı’nın ipini kavramamız için bize verilen diğer bir nimet oruç ibadetidir;

[2:183] Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekiler için hükme bağlandığı gibi sizin için de hükme bağlandı ki kurtuluşa eresiniz.

Ayette de belirtildiği gibi kurtuluşa ermemizin yollarından olan ibadetleri yaparken Tanrı’nın ipini tutmakla kalmamalı sımsıkı kavramalıyız. Mesaja odaklanmalı, Tanrı’ya tam tapınma halinde olmalıyız. Tanrı bu düveyi kes diyorsa kesmeliyiz. Aksi halde ruhumuza zarar veririz ve kaybedenlerden oluruz.

[11:52] “Ey halkım! Rabbinizden bağışlanma dileyin, ardından O’na tövbe edin. O zaman gökten size rızıklar yağdıracak ve gücünüzü artıracaktır. Haddi aşanlara dönüşmeyin.”

Tanrı bize rehberlik etti, bize yardım etmek için elçiler gönderdi. Sokaktaki birçok insan hala amacını bilmeden yaşıyor ama Tanrı bize öğretti. Amacımız Tanrı’ya yaklaşmak, ayetlerinde ne buyuruyorsa dikkate almak, haddi aşmamak ancak bu şekilde kaybedenlerden değil doğrulardan oluruz.

[39:34] Onlar Rableri katında arzu ettikleri her şeyi alacaklardır. Böyledir doğruların ödülü.

Bizler bir kez haddi aştık ve Tanrı’nın mutlak otoritesine karşı çıktık ve şeytanın krallığının vatandaşları olduk. Bir kez daha haddi aşma lüksümüz yok. Tanrı’nın Krallığı’ndan başka sığınacak kapımız yok bizim.

Bugün buradaysak Tanrı bize anlama kabiliyeti ve hidayeti vermek istediği içindir. O halde Tanrı’ya tövbe edelim ve bize bu şansı verdiği için teşekkür edelim.

Tuubu ila Allah (Tövbe edelim)

Elhamdülillah: TANRI’ya övgüler olsun.

Ve eşhedü en la ilahe illa ALLAH vahdehu la şerike leh: Şahitlik ediyoruz ki o tek Tanrı’dan başka tanrı yoktur, O tektir, O’nun ortağı yoktur.

Sevdiklerimiz; annemiz, babamız, evladımız, eşimiz, belki ilk aşkımız, evimiz, işimiz, yurdumuz, bağ kurduğumuz ne varsa onlardan ne kadar uzak kalabiliyoruz?

Bir saat görmesem dayanamam dediklerimiz, ölse yaşayamam dediklerimiz…

Kaybetmekten korktuklarımız, kaybetmemek için çabalarımız…

Peki ya Tanrıdan uzak kalmak? Peki ya Tanrı’yı kaybetme düşüncesi? Bizi yaratan, yüceler yücesi, yoktan var eden, bize şekil veren, tasarlayan hayatımızı kontrol eden, bu günümüzün ve ahiretimizin sahibinin yokluğu.

Bu duygu ne hissettiriyor bize? Sonsuza kadar Tanrı’dan uzak kalmak, onun ışığından ebediyen mahrumiyet. Şu an illüzyonun bir parçası olan şeylerin yokluğu yüreğimizi sızlatırken, tek gerçeğimiz olan yüce yaratıcının yokluğu sonsuza kadar bize ne hissettirir hiç düşündük mü?

Karşısına nasıl çıkacağız, utanç içinde, gözleri düşmüş halde…

Şu an secde fırsatımız varken illüzyona dalmış halde karşısına nasıl çıkacağız?

Sevdiklerimize methiyeler düzerken, beni an, beni yücelt, beni hatırla diyen yaratıcımızı unutup karşısına nasıl çıkacağız?

Tanrı’dan o kadar uzağa kaçacak ki ruhlarını büyütemeyenler, bedbahtlık ve aşağılanmış şekilde.

Zayıflıkları yüzünden Tanrı’dan bucak bucak kaçanları barındırmak için yeni bir sekizinci evren yaratılacak; onlar ruhlarını beslemek ve geliştirmek konusunda başarısız oldular (69:17).

Tanrı Cehenneme tek bir varlık koymaz; İnsanlar yaşamlarındaki seçimleriyle Cehenneme adeta koşarlar. Şu an Tanrı’dan uzakta 7.evrendeyız ve yaşanılan dünya içler acısı çünkü şeytanın krallığı, çünkü Tanrı’dan çok uzakta. 8.evren daha da uzakta olacak Tanrı’dan, öyle bir yer ki dünyadan çok daha acınası ve azap dolu…

[89:23] O gün, Cehennem meydana getirilecektir. O gün insanoğlu hatırlayacaktır—ne hatırlama ama—çok geç olacak.

Çok geç olmadan gelin Tanrıya yaklaşalım, gelin Tanrıya derin saygı duyalım, kendimizi Tanrıya adayalım, bağışlanma dileyelim. Tanrı’ya bağlılığımızı kanıtlayalım, çaba gösterelim Tanrı uğrunda. İyi işlerde yarışalım, yetimi gözetelim, yoksula bağış yapalım. Sözümüzü tutalım, doğru işler yapalım ki kötü işlerimizi silip yok etsin.

Tanrı’nın merhametini ve lütfunu hak edelim. Tanrı’yı olması gerektiği gibi sevelim tüm samimiyetimizle.

Çok geç olmadan gelin Tanrıya yaklaşalım.

Ekimus salat (Namaz kılalım)

Hutbe: Elif