
28.02.2025 – Cuma Hutbesi – Birlik, Kardeşlik ve Sevgi Üzerine: Kalpleri Birleştiren İman

1.Kısım
Elhamdülillah: Tanrı’ya övgüler sunuyoruz.
Eşhedü en la ilahe illa Allah, vahdehu la şerike leh: TANRI’dan başka tanrı olmadığına, O’nun bir ve tek olduğuna ve ortağının bulunmadığına tanıklık ederiz.
“Birbirinizi sevin”: Rabbimize sonsuz övgüler olsun. O, bizleri bir araya getirdi, kalplerimizi birleştirdi ve birbirimize kardeş kıldı. Bizler, O’ndan başka hiçbir ilah olmadığına, O’nun tek ve ortağı bulunmadığına şahadet eden kullarız. Ve bugün burada, kardeşliğimizi pekiştirmek, birbirimizi sevmek ve en önemlisi Tanrı’yı yüceltmek adına bir aradayız.
Kardeşlerim, bugün saflarımızda yan yana duranlara dönüp bakalım. Belki tanımıyoruz onları, belki yollarımız hiç kesişmemiş, belki farklı diller konuşmuş, farklı sofralara oturmuş, farklı hikâyeler yaşamışız. Ama aynı secdeye baş koyan insanlar olarak işte buradayız. Bizi bir araya getirmesi Rabbimizin bizlere bahşettiği bu büyük nimettir. Dünya meşgalesini ardımızda bırakıp buraya geldik. Kimi geniş camiler yerine bu dar mescidi tercih etti. Neden mi? Çünkü kalabalıkların içinde kaybolmaktansa, samimiyetin, huzurun ve kardeşliğin sıcaklığını hissetmeyi seçtik. Fakat bu durumdan ötürü mağdur psikolojisine girmemeliyiz.
Geniş camilerimiz yokken biz burada toplandık ama isyan etmedik. Çünkü çoğu kardeşin mescidi dahi yok. Mescidimizin olmaması sorun değil çünkü çoğu kardeşin de namaz kılacak cemaati dahi yok. Bu da sorun değil çünkü çoğu insanın namazı kılacak imanı dahi yok. Yine şükrettik, yine isyan etmedik. Çünkü kimilerinin yolu dahi aydınlatılmamış, kalplerinde iman ışığı parlamamış. Bu yüzden sevinelim, Rabbimizin bize sunduğu bu nimet için sevinelim. Burada, maddi bedenlerimizin yorulduğu ama ruhlarımızın huzur bulduğu bu mekân için sevinelim.
Kardeşlerim, birbirimizi sevmenin ilk adımlarından biri kibri yenmektir. Farklı huyları, farklı karakterleri, bizden olmayan alışkanlıkları olabilir kardeşlerimizin. Ama sevgi kibirle değil alçak gönül ile büyür. Kuran, kibir hakkında şunları söylüyor:
[16:23] Kesinlikle, TANRI onların gizledikleri her şeyi ve açığa vurdukları her şeyi bilir. O, kibirli olanları sevmez
Öyleyse kalbimizde sevgiye yer açabilmek için kibirden arınmalıyız. Hristiyanların arasındaki papazlar ve keşişler için Kur’an şöyle der: “Onlar kibirli değildirler.” (5:82)
Onlar, affetmeyi bilirler, tokat yeseler de diğer taraflarını çevirirler. Peki ya biz? Tanrı bize seçme hakkı tanıdı: Affetmek ya da karşılık vermek. Ama kibir hiçbirimize yakışmaz.
[42:37] Onlar büyük günahlardan ve ahlaksızlıktan kaçınırlar ve öfkelendikleri zaman bağışlarlar.
[42:39] Başlarına büyük bir haksızlık geldiğinde haklarını savunurlar.
Öyleyse kardeşlerim, gelin birbirimizi affedelim. Biz, ateş çukurunun kenarındaydık. Ama Rabbimiz bizleri oradan çekip aldı, bizleri kardeş kıldı. Şu ayet gerçekten de dikkat çekicidir:
[8:63] O, (imanlıların) kalplerini uzlaştırdı. Dünya üzerindeki tüm serveti harcamış olsaydın bile onların kalplerini uzlaştıramazdın. Fakat TANRI onları uzlaştırdı. O Kudretlidir, En Bilge Olandır.
Kuran’ın ilk dönemlerinde muharebelerin olduğu zamanda birbirlerine karşı savaşmış kişiler bir süre sonra aynı mescitlerde bizler gibi namaz kılmaya başladılar fakat onların önemli bir farkı vardı: kimisi imanlı kardeşinin kardeşini öldürmüş kimisi babasını öldürmüştü. Buna rağmen Tanrı onların kalplerini hiçbir menfaat olmaksızın birleştirdi.
[3:103] TANRI’nın ipine sımsıkı tutunun, hepiniz ve bölünmeyin. TANRI’nın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın—sizler düşman olmuştunuz da kalplerinizi O uzlaştırmıştı. O’nun lütfu sayesinde kardeş oldunuz. Sizler ateş çukurunun kenarındaydınız ve O sizi oradan kurtardı. TANRI vahiylerini size bu şekilde açıklar ki rehberlik edilesiniz.
[3:104] İçinizden iyi olana çağıran, doğruluğu savunan ve kötülüğe engel olan bir topluluk olsun. Bunlar kazananlardır.
[3:105] Kendilerine verilen apaçık kanıtlara rağmen bölünen ve ihtilafa düşenler gibi olmayın. Çünkü bunlar korkunç bir azabı üzerlerine çektiler.
Tuubu ila Allah: Tanrı’ya tövbe edelim.
2.Kısım
Elhamdülillah: Tanrı’ya övgüler sunuyoruz.
Eşhedü en la ilahe illa Allah, vahdehu la şerike leh: TANRI’dan başka tanrı olmadığına, O’nun bir ve tek olduğuna ve ortağının bulunmadığına tanıklık ederiz.
Bu kısımda ise konumuz “kardeşini sev” ilkesi: Hristiyanlarca en temel öğüt olarak geçen bu buyruk üzerine biraz düşünelim. kardeşlik, yalnızca sözle olmaz. Kardeşlik dara düştüğünde yanında olmaktır. Kardeşlik eksiklerini örtmektir. Kardeşlik sevgiyle bakmaktır. İncil’de şöyle der:
“Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbirinizi sevin. Ben sizi sevdiğim gibi, siz de birbirinizi sevin. Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla benim öğrencilerim olduğunuzu anlayacak.” (Yuhanna 13:34-35)
Bize düşen, sevginin yolunu açmaktır. Geleneklerden miras kalan ayrışmaları yıkalım. Kadın ya da erkek fark etmez, birbirimizi kardeş bilelim. Yanımızdaki kardeşimiz, belki konuşurken sizi güldürmüyordur, belki şakaları komik değildir, belki gülüşü size hoş gelmiyordur. Ama ne fark eder? Bırakın gülsün, bırakın konuşsun, bırakın var olsun. Kardeşlik için Kuran’daki meşhur bir diğer ayete bakalım:
[61:4] TANRI, Kendi yolunda, bir duvardaki tuğlalar gibi tek sütunda birleşmiş olarak savaşanları sever.
Tanrı, kalplerin dağılmasına izin vermez. O, ruhları bir araya getiren yürekleri aynı ritimde attıran kudrettir. Bir duvarın tuğlaları gibi arada boşluk kalmadan sırt sırta verenlerin safını sever. Çünkü gerçek birlik sadece omuz omuza durmakla değil aynı inanca, aynı umuda yaslanmakla kurulur. Eğer yeryüzünün tüm hazinelerini harcasak bile kalpleri bir araya getiremeyiz çünkü gerçek sevgi çıkar ilişkisinden uzaktır ve bizlerin arasında en ufak bir çıkar olmamalıdır. Sevgi, sadakat ve kardeşlik, yalnızca O’nun dokunuşuyla filizlenir. O’nun yolunda yürüyenler ne çıkar için ne de korkuyla kenetlenir. Onları birleştiren, her şeyin ötesinde bir hakikattir: Tanrı’nın rızasına adanmışlık. Bu yüzden bir duvar gibi dimdik duran, aralarına fitne giremeyen, birbirini düşerken kaldıranlar Tanrı’nın rahmetine yakın olanlardır. Çünkü O kalpleri birleştirendir, safları sıklaştırandır, gönülleri aynı dua ile titreştirendir. Ve bilelim ki bu birlik ruhla kurulur, kalple güçlenir ve imanla sonsuzlaşır. Tanrı işte bu sarsılmaz safı sever.
İncil’den bir başka alıntı: “Tanrı’yı sevdiğini söyleyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı’yı sevemez.” (Yuhanna 4:20)
Mutluluğu gelecekte aramaya çalışmamamız gerektiği gibi sevgiyi de uzaklarda aramayalım. Sevgi yanı başımızdadır, Yanımızda duran kişi İnşAllah ebedi kardeşimizdir. Ne mutludur ki kardeşlerin uyum içinde olması, Eski Ahit’te şunlar yazıyor:
“Ne iyi, ne güzeldir kardeşlerin birlikte uyum içinde yaşaması!” Mezmurlar 133:1 (Eski Ahit)
“İki kişi bir kişiden iyidir; çünkü emeklerinin karşılığını iyi alırlar. Biri düşerse, diğeri arkadaşını kaldırabilir. Ama yalnız olup da düşen kişinin vay haline! Onu kaldıracak biri yoksa ne yapar?” (Vaiz 4:9-10 – Eski Ahit)
Son olarak da şunu söylemeliyiz ki: Birbirimizi sevelim.
Eqimus Salat: Namaz Kılalım
Hutbe: Eren
Son yorumlar