
16.05.2025 – Cuma Hutbesi – İrade Senin, Sonuç Allah’tan

Elhamdülillah (Tanrı’ya övgüler olsun)
Eşhedü en la ilahe illa Allah vahdehu la şerike leh (Tanıklık ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur. O tektir, ortağı da yoktur)
Aslında her şey bir karar sonucu meydana geliyor.
[10:96] Şüphesiz, Rabbinden verilen bir karar ile mahkûm edilenler iman edemezler.
Ama herkes vereceği karardan sorumludur.
[41:52] İlan et: “Ya eğer bu TANRI’dansa ve siz de onu reddetmeye karar verdiyseniz? Buna muhalefet etmeye karar verenden daha sapık kimdir?”
[34:53] Onu geçmişte reddettiler; yerine zan ve tahmine sarılmaya karar verdiler.
[27:81] Körü de sapmışlığından hidayete çıkaramazsın. Seni ancak, vahiylerimize iman edenler ve teslim olanlar olmaya karar verenler işitir.
Verdiğimiz kararı sonucunda ilerliyoruz. Kişi sadece mekanizmayı çalıştırmak için düğmeye basıyor diyebiliriz. Doğruyu ya da yanlışı biz seçiyoruz. Bizler yaptığımız seçimlerin sonucuna şahit oluyoruz, yani verdiğimiz karara. Kişinin kararı, onun gerçek kişiliğini yansıtıyor diyebiliriz. İşte bu yüzden verdiğimiz karar sonrasında mekanizmanın çalışmasını sağlayan Tanrı’dır. Çünkü bütün kontrol Tanrı’nın elindedir. Bizim verdiğimiz karar ile sinir hücrelerinin beyne uyarı gönderip kolunu bacağını hareket ettirmeni sağlayan Tanrı’dır. Bizler Tanrı’nın sayesinde bir şeyler yapabiliyoruz ve onun yanında güvende veya mutlu olabiliriz. Yani bizler gerçekten Tanrı’ya muhtacız. Verdiğimiz karar doğru bir karar ise Tanrı’nın yanında yer alacağız. Ama karar yanlış ise o zaman Tanrı’dan uzağız demektir.
[7:96] Bu toplulukların insanları iman edip doğruluğa dönmüş olsaydı, biz göklerden ve yerden üzerlerine nimetler yağdırırdık. İnkâr etmeye karar verdiklerinden dolayı, kazandıklarına karşılık onları cezalandırdık.
Yani bizler anı doğru yaşamalıyız ve doğru kararlar vermeliyiz. Yaptığımız işlerde, yaşantımızda veya seçimlerimizde Tanrı’yı gözetip öyle kararlar almalıyız.
[13:11] (Meleklerin) vardiyaları, her birinizle kalacak şekilde sırayladır—onlar sizin önünüzde ve arkanızdadırlar. Sizinle kalırlar ve TANRI’nın emirlerine uygun olarak sizi korurlar. Böylelikle, kendilerini değiştirmeye karar vermedikçe, TANRI hiçbir halkın durumunu değiştirmez. Eğer TANRI herhangi bir halk için bir zorluk irade ederse, hiçbir güç onu durduramaz. Çünkü O’ndan başka hiçbir Sahipleri ve Efendileri yoktur.
Kararlarımızın sonuçlarını bize sağlayan Tanrı’dır. Yani aldığımız kararları Tanrı doğrultusunda almalıyız. Verdiğimiz kararların arkasında durmalıyız ve yanlış karar verdiğimiz zaman bunu kabul etmeliyiz. Çünkü kararımızın yanlış olduğunu kabul etmedikçe doğru karar veremeyiz. Aslında yanlışı gördüğümüz zaman doğrusunu öğrenmiş oluyoruz. Ve aldığımız yanlış karar için Rabbimizden bağışlanma dilemeliyiz ve doğrusunu seçmeliyiz.
[39:7] Eğer inkâr ederseniz TANRI’nın hiç kimseye ihtiyacı yoktur. Fakat O, kullarının yanlış karar vermesini görmekten hoşlanmaz. Eğer minnettar olmaya karar verirseniz, O sizin için hoşnut olur. Hiçbir ruh bir başka ruhun günahlarını yüklenmez. Eninde sonunda dönüşünüz Rabbinizedir, sonra yapmış olduğunuz her şeyi size haber verecektir. O, en içteki düşüncelerin tamamen farkındadır.
Bu yüzden kararlarımızı sürekli elekten geçirmemiz gerekir.
Tuubu ila Allah.
Elhamdülillah (Tanrı’ya övgüler olsun)
Eşhedü en la ilahe illa Allah vahdehu la şerike leh (Tanıklık ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur. O tektir, ortağı da yoktur)
Rabbimiz Son Gün’ü yani kıyameti Karar Günü diye de nitelendirilir El-Murselat Suresinde Tanrı bizlere şöyle ifade eder:
[77:12] İşte bu, kararlaştırılmış gündür.
[77:13] Karar Günü’dür.
[77:14] Ne Karar Günü ama!
[77:38] Bu, Karar Günü’dür. Sizi de önceki nesilleri de topladık.
Yani o gün verdiğimiz kararlar neticesinde sorgulanacağız. Vereceğimiz kararları daima iyice düşündükten hatta istişare ettikten sonra almalıyız. Hele ki teslim olduktan sonra buna büyük bir titizlikle dikkat etmemiz gerekir.
Kuran’da Saba Kraliçesinin karar almadan önceki tavrı bize örneklik olarak gösterilir mesela;
[27:29] Kadın dedi ki “Ey danışmanlarım! Ben şerefli bir mektup aldım.
[27:30] “O, Süleyman’dandır ve ‘En Lütufkâr, En Merhametli olan TANRI’nın adıyla’dır.*
[27:31] “İlan ediyor: ‘Büyüklük taslamayın; bana teslim olanlar olarak gelin.’ ”
[27:32] Kadın dedi ki “Ey danışmanlarım! Bu konuda bana tavsiyede bulunun. Sizler bana tavsiyede bulununcaya dek hiçbir şeye karar vermiyorum.”
[27:33] Dediler ki “Gücümüz var, savaş kabiliyetlerimiz de var ve nihai emir senin ellerinde. Ne yapacağına sen karar ver.”
[27:34] Kadın dedi ki “Krallar işgal ettikleri ülkeleri bozguna uğratırlar ve onun haysiyetli insanlarına boyun eğdirirler. Genelde yaptıkları şey budur.
[27:35] “Onlara bir hediye gönderiyorum; bakalım elçiler ne ile geri dönecekler.”
Rabbimizin emirlerini ve buyruklarını sürekli hatırımızda tutup yaşantımızda uygulamalıyız. Çünkü gerçek hayatta da birçok kişinin dönüm noktası verdiği kararlar sonucudur. Bu bir gerçektir ama her şey yapan ve yürütenin Tanrı olduğunu bizler biliyoruz. Bizler sadece verdiğimiz kararlar neticesinde puan kazanabiliriz.
Yani bizler doğru bir hayat sürmeye karar vereceğiz ve kararlı olacağız inşaAllah.
[103:3] İman edip doğru bir hayat sürenler, birbirlerini gerçeğe sarılmaya teşvik edenler ve birbirlerini kararlı olmaya teşvik edenler hariç.
En Merhametli Olan, bize bir şans daha verdi ve buraya gelmeyi biz seçtik; yani biz buraya gelmeye karar verdik. En başında yanlış bir karar verdiğimiz için buradayız şu an. Biz buraya gelmeden önce Şeytanın tarafını tutmaya karar verdiğimiz için yeryüzündeyiz.
Bu yüzden aynı hataya tekrar düşmemek için kararlarımızı Kur’an süzgecinden geçirdikten ve imanlılar ile istişare ettikten sonra vermemiz doğru olacaktır. Yanlış karar alsanız bile umutsuzluğa kapılmayın; Rabbimiz, En Merhametli Olan’dır ve bize doğru olanı gösterecektir inşaAllah.
Eqimus Salat (Namaz kılalım)
Hutbe: Yakup Taşçı
Son yorumlar