19.12.2025 – Cuma Hutbesi – İllüzyonlara Karşı Kanıtlanmış Söz

1. HUTBE
Elhamdulillah, ve eşhedu enla ilahe illa Allah, vehdehu la şerikeleh.
Tanrı’ya hamd ediyoruz, ve şahitlik ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur, tektir, ortağı yoktur.
Bugünkü hutbemizin konusu: “Tanrı’ya güven, Dünyadaki Cennet, Kanıtlanmış Söz ve İllüzyonlar’’
Bizler “Hayatımda her şey güzel olacak, mükemmel mutluluğa, mükemmel refaha ve mükemmel sağlığa kavuşacağım diye Tanrı’ya güvenmeli miyiz?” sorusunu sorsam “Elbette!’” diye yanıt vereceğiniz kulaklarımda çınlanıyor.
Peki şöyle bir soru sorayım o halde. Bir putperest Hristiyan veya Sünni, “Ben Tanrı’ya güveniyorum, hayatımda her şey güzel olacak, mükemmel mutluluğa, mükemmel refaha ve mükemmel sağlığa kavuşacağım.’’ derse bir şey ifade eder mi? Muhtemelen, “bir şey ifade etmeyebilir, çünkü şirk koşuyor’’ gibi bir yanıt verebilirsiniz.
Peki, “Tanrı’ya güveniyorum, hayatımda her şey güzel olacak, mükemmel mutluluğa, mükemmel refaha ve mükemmel sağlığa kavuşacağım”’ ifadesinin geçerli olabilmesi, yani her şeyin güzel olması için ön şart sadece şirk koşMAMAK mıdır?
Ayrıca, “bir kişinin hayatındaki her şeyin ‘mükemmel veya güzel’ olması mümkün müdür?” sorusunu da size sormak ve beraber yanıt aramak istiyorum.
Son sorunun yanıtını aramaya başlayalım. İçinde yaşadığımız toplumun itikadı bunun mümkün olmadığını söylüyor, bunu belirten bir hadis şöyledir:
Hadis şöyle der, “Dünya müminin zindanı, kâfirin de cennetidir.” (Müslim, Zühd 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd l6; İbni Mâce, Zühd 3.)
Peki Kuran bu konuda ne diyor? Bu sorunun yanıtını Kuran’dan görelim: Lütfen Rabbimizin ‘gerçeğin ta kendisi olan kanıtlanmış sözlerini’ okuyalım.
Kovulmuş şeytandan Tanrı’ya sığınıyorum.
Mutluluk: Şimdi ve Sonsuza Dek*
[10:62] Kesinlikle, TANRI’nın müttefiklerinin korkacakları hiçbir şey yoktur, onlar üzülmeyecekler de.
[10:63] Onlar iman edip doğru bir hayat sürenlerdir.
[10:64] Onlar için Ahirette olduğu gibi bu dünyada da sevinç ve mutluluk vardır. Bu, TANRI’nın değiştirilemez yasasıdır. İşte böyledir en büyük zafer.
Antlaşma Elçisi bu ayetlerle alakalı dipnotta şöyle söylüyor:
Dipnot: Birçok kişi, doğruluk için ödüllerini almadan önce veya kötülük için ceza, Diriliş Günü’ne kadar beklemek zorunda olduklarını düşünürler. Fakat Kuran defalarca imanlılara güvence verir ki, onlara mükemmel mutluluk burada, bu dünyada garanti edilmektedir, şimdi ve sonsuza dek. Buradaki geçici dönemlerinin sonunda onlar direkt Cennete giderler (Ek 17’ye bakınız).
Şimdi ve Sonsuza Dek Garanti Edilmiş Mutluluk
[16:97] Kadın veya erkek, kim iman ederek doğruluğa çalışırsa, biz kesinlikle onlara bu dünyada mutlu bir hayat bahşedeceğiz ve kesinlikle doğru işleri için onlara tam karşılıklarını (Yargı Günü’nde) vereceğiz.
Şimdi ve Sonsuza Dek Mutluluk
[22:15] Kim TANRI’nın kendisine bu hayatta ve Ahirette yardım edemeyeceğini sanıyorsa, tamamen göğe (oradaki Yaratıcısına) yönelsin ve (başkasına bel bağlamayı) kessin. O zaman bu planın kendisini rahatsız eden her şeyi ortadan kaldırdığını görecektir.
Mükemmel Mutluluk: Şimdi ve Sonsuza Dek
[41:30] “Bizim Rabbimiz TANRI’dır” diye ilan edip ardından doğru bir hayat sürenlerin üzerlerine melekler inerler: “Hiçbir korkunuz olmayacak, üzülmeyeceksiniz de. Cennet size ayrılmıştır müjdesi ile sevinin.
İbrahim
[16:120] İbrahim gerçekten de TANRI’ya teslimiyeti ile öncü bir örnek, putlara asla tapmamış bir tek tanrıcıydı.
[16:121] Çünkü o, Rabbinin nimetlerine karşı minnettardı, O onu seçti ve ona dosdoğru bir yolda rehberlik etti.
[16:122] Biz ona bu hayatta mutluluk bahşettik ve Ahirette de o, doğrularla birlikte olacaktır.
Bu kanıtlanmış sözler, “hayatımızdaki her şeyin güzel olmasının, mükemmel mutluluğa, mükemmel refaha ve mükemmel sağlığa kavuşmamızın’’ yani bu dünyada Cenneti tatmamızın mümkün olduğunu söylüyor.
Bu vaatlerin, gökleri, yeri ve ikisi arasındaki her şeyi Yaratan’dan, Herşeye Gücü Yeten’den, Herşeyi Kontrol Eden’den ve Mutlak İyi’den geldiğini tefekkür edelim, özümseyelim. Çünkü Şeytan, böyle bir yaşamın mümkün olmadığını bize hiçbir fırsatı kaçırmadan söyleyecektir. Çünkü kendi kuracağı düzende böyle bir şeyi başaramadığını tecrübe etti. Böyle bir yaşamı vermeyi çok isterdi ancak başaramadı. O halde Şeytan’ın önünde tek seçenek var: Bizleri böyle bir ihtimalin olmadığına inandırmak. Yani yalan söylemek. Şeytanın bir yalancı olduğunu unutmayın.
Peki bunu nasıl yapacak? Her fırsatı değerlendireceğini söylemiştim. Bunu hayatımızda var olan sağlık sorunlarını, finansal sorunları, mutsuzlukları örnek göstererek, bizlere bu itikadın yanlış olduğunu söyleyecektir.
Yukarıdaki kanıtlanmış sözlere imanı tam hazmetmemiş bir gönül, kendisinin ve etrafının örnekliklerini baz alacaktır ve bu ayetleri tevil etmeye başlayacaktır. Ancak yapması gereken şey, kendisini ve etrafını suçlamak idi, ayetleri tevil etmek değil.
Musibetlerin, hastalıkların, problemlerin uzun sürmesi sabrımızı iyice sınayacaktır ve yukarıdaki kanıtlanmış sözlere olan güven ve itimadımız iyice sınanacaktır. Şeytan sürekli “mükemmel bir yaşamın’’ mümkün olmadığını bizlere “ispatlamaya (!) çalışacaktır.’’ Ancak kanıtlanmış sözler ortadadır. Yapmamız gereken bu kanıtlanmış sözler üzerinde derin derin tefekkür etmek, bunları hazmetmek ve iman etmektir. Hiçbir Şeytanî fısıltı “böyle bir şeyin mümkün olmadığı’’na bizleri inandırmamalıdır. Çünkü kanıtlanmış sözler, verilmiş vaatler ve antlaşmalar gün gibi ortadadır. İkinci hutbede bu Dünyadaki Cennete kimin erişeceğini konuşacağız, inşaAllah.
Tuubu ila Allah (Tanrı’ya tövbe edelim)
İKİNCİ HUTBE
Elhamdulillah, ve eşhedu enla ilahe illa Allah, vehdehu la şerikeleh.
Tanrı’ya hamd ediyoruz, ve şahitlik ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur, tektir, ortağı yoktur.
Dünyadaki Cenneti mümkün kılacak şartlar nelerdir? Bu hutbede bu soru ve bunun “Tanrı’ya güven’’ ilişkisi üzerinde duracağım. İlk hutbede alıntıladığım kanıtlanmış sözlerdeki şartları, yani Dünyadaki Cenneti yaşamanın şartlarını buraya teker teker yazacağım.
- Tanrı’nın müttefiki olmak (10:62)
- İman edip doğru bir hayat sürmek (10:63).
- İman ederek doğruluğa çalışmak (16:97).
- Doğru işler (16:97).
- Tamamen göğe (oradaki Yaratıcımıza) yönelmek ve (başkasına bel bağlamayı) kesmek (22:15).
- “Bizim Rabbimiz TANRI’dır” diye ilan edip ardından doğru bir hayat sürmek (41:30).
- TANRI’ya teslimiyette ile öncü bir örnek olmak, putlara tapmamak, bir tek tanrıcı olmak ve Rabbinin nimetlerine karşı minnettar olmak (16:120-121).
Bu şartlar Dünyadaki Cennete direkt işaret eden ayetlerde geçen özelliklerdir. Tüm bu yedi maddeye özetle “buyrukları yerine getirmek’’ diyebiliriz. Bunları yapan, yani buyrukları yerine getiren bir kişi Tanrı’nın müttefikidir, yani bir başka terminoloji ile Tanrı’nın Krallığındadır. Tanrı’nın müttefiki olursak, yani Tanrı’nın Krallığına girersek Dünyadaki Cennete girmeyi başarırız. Hem de devam edecek ve hiç bitmeyecek bir cennet.
İsa: “Yaşama kavuşmak istiyorsan, O’nun buyruklarını yerine getir.” [Matta 19:17]
“Bana ‘Rab’ diyenlerin hiçbiri Tanrı’nın krallığına girmeyecektir, sadece göklerdeki Babamın isteğini yapanlardan başka.” [ Matta 7:21 ]
Tanrı’nın Krallığına girmenin şartı O’nun istediklerini, yani buyruklarını yapmaktır. İşte o zaman ‘’Hayatımızdaki her şey güzel olacak, mükemmel mutluluğa, mükemmel refaha ve mükemmel sağlığa kavuşacağız.’’
Şeytan bizleri “Dünyadaki Cennet’’ mümkün değildir fikrine inandıramadığı zaman pes etmeyecektir. Bu sefer de bizleri “Tanrı’ya güven’’ konusunda tereddüde düşürecektir. Yine bunu hayatımızdaki ve etrafımızdaki kişilerin hayatlarındaki problemleri, sıkıntıları veya hastalıkları argüman (!) olarak sunarak yapacaktır. “İşte bak, Teslim Olan oldun ama yine de düzelmiyor, hala problemlerin var, hala mutlu değilsin, hala maddi sorunlar yaşıyorsun’’ gibi sözlerle en azından bu konuda bizleri umutsuzluğa sevk etmek suretiyle “Tanrı’ya güvenimizi” zedelemeye çalışacaktır.
Şeytan’ın bu vesveseleri veya üflemeleri sürekli vardır. Çoğunlukla farkında değiliz.
Ancak tefekkür halinde olmakla bunları deşifre edebiliriz.
Şimdi sizlere kanıtlanmış sözlerden bazılarını okuyacağım. [14:11] …TANRI’ya güvensin imanlılar.
[39:38] …O’na güvensin güvenenler.
[58:10] …TANRI’ya güvensin imanlılar.
[58:13] TANRI: O’nun yanında başka bir tanrı yoktur. TANRI’ya güvensin imanlılar. [2:122] …TANRI’ya güvensin imanlılar.
İç dünyamızı esir almaya çalışan bu illüzyonları, yani “Dünyadaki Cennet mümkün değil illüzyonunu” ve “Tanrı’ya güvenin zedelenmeye çalışılmasına yönelik” ortaya atılan illüzyonlara karşı yukarıdaki kanıtlanmış sözleri koyalım. Çünkü bizler kanıtlanmış sözlerle destekleniyoruz. Bu destek büyük bir destektir, kimseye nasip olmamıştır. Bu anlamda, iman edenlerin imanının artması desteği büyük bir nimettir.
Şimdi illüzyonları dağıtacak 2 tane kanıtlanmış söz daha okuyalım.
[3:160] Eğer TANRI sizi desteklerse, sizi hiç kimse yenemez. Eğer sizi terk ederse, sizi başka kim destekleyebilir? TANRI’ya güvensin imanlılar.
[14:12] “O bize yollarımızda rehberlik etmişken neden TANRI’ya güvenmeyelim? Biz eziyetiniz karşısında kararlı bir şekilde sebat edeceğiz. Tüm güvenenler TANRI’ya güvensinler.”
Zihnimize doluşan illüzyonlara şunu söyleyelim: “Ben buyruklara uyduğum sürece, buyrukları yerine getirmeye çalıştığım sürece Dünyadaki Cenneti bana O verecektir. Bana yolunda rehberlik edip Teslimiyet’e eriştiren, Gökleri, yeri ve aralarındaki her şeyi Yaratan’a neden güvenmeyeyim? Çünkü bu sözler kanıtlanmış sözlerdir ve kanıtlanmış sözlerin Sahibi sözünü tutar, vaadinden caymaz ve yapacağım diye söylediği şeyleri mutlaka yapar. Şeytan’dan Tanrı’ya sığınıyorum [23:97-98].’’
[14:27] TANRI iman edenleri bu hayatta ve Ahirette kanıtlanmış sözle destekler.
Ve TANRI haddi aşanları saptırır. Her şey TANRI’nın iradesine göredir.
Eqimu Salat (Namazı kılalım)
Son yorumlar