
08.08.2025 – Cuma Hutbesi – Teslimiyet’in İnşa Ettiği Bağ

ELHAMDÜLİLLAH VE EŞHEDÜ EN LÂ İLÂHE İLLA ALLAH VAHDEHÛ LÂ ŞERİKE LEH.
Tanrı’ya övgüler olsun. Şahitlik ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur; O tektir, ortağı yoktur.
Kardeşlerim,
Bu hutbede sizleri gerçek kardeşlik üzerine tefekküre çağırıyorum. Çünkü Kur’an bize kardeşliğin kan bağıyla değil, iman bağıyla kurulduğunu bildiriyor.
İmanlılar Birliktir
[3:103] TANRI’nın ipine sımsıkı tutunun, hepiniz ve bölünmeyin. TANRI’nın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın—sizler düşman olmuştunuz da kalplerinizi O uzlaştırmıştı. O’nun lütfu sayesinde kardeş oldunuz. Sizler ateş çukurunun kenarındaydınız ve O sizi oradan kurtardı. TANRI vahiylerini size bu şekilde açıklar ki rehberlik edilesiniz.
Bu ayet bir hakikati ortaya koyar; Kalpleri uzlaştıran Tanrı’dır. Biz kardeşliği ilan etmeyiz; eğer teslim olmuşsak, Tanrı bizi kardeş yapar.
Peki Teslimiyet bizde neyi değiştirir?
Teslim olduktan sonra artık düşüncelerimizde Kur’an vardır. Konuşmadan önce ya da konuşulanları dinlerken beynimiz sorgular; Bu sözde kibir var mı? Bu davranışta adaletsizlik var mı? Karşımdakine vereceğim tepki, nefsimden mi, yoksa Tanrı’nın onaylayacağı bir duruş mu?
Teslimiyet sadece ibadetlerle olmaz, zihin yapımızla, reflekslerimizle, kardeşlerimize ya da dışarıdan birine bakışımızla da olur.
Gelin şimdi kalbimizi yoklayalım
– Birine öfkeleniyor muyuz yoksa öfkemizi her ne şekilde olursa olsun bastırarak, önce kendimizi mi gözden geçiriyoruz?
– Kardeşimiz zor durumdayken omuz veriyor muyuz, yoksa bahane mi üretiyoruz?
– Kardeşliği, Tanrı’nın rızasına dayalı, kan bağından öte kurabiliyor muyuz?
Unutmayalım; Gerçek kardeşlik, fedakârlık ister. Sabır ister. Egosunu Tanrı’nın huzurunda terk etmeyi gerektirir.
Teslimiyetin kardeşliği gönülle olur, yürekten olur. Çünkü kardeşlik, Tanrı’nın ipine birlikte tutunmaktır.
Bir duvarın tuğlalarını oluşturan kardeşler olarak, bizleri bir araya getiren Efendimize, Teslimiyet temelinde ayaklarımızı sabit kılması için, tövbe edelim.
Tuubu ila Allah.
ELHAMDÜLİLLAH VE EŞHEDÜ EN LÂ İLÂHE İLLA ALLAH VAHDEHÛ LÂ ŞERİKE LEH.
Tanrı’ya övgüler olsun. Şahitlik ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur; O tektir, ortağı yoktur.
Kardeşlerim,
İlk hutbede kardeşliğin imanla ve teslimiyetle inşa edildiğini konuştuk. Şimdi bu kardeşliğin neyi gerektirdiğine bakalım.
[3:104] İçinizden iyi olana çağıran, doğruluğu savunan ve kötülüğe engel olan bir topluluk olsun. Bunlar kazananlardır.
Bu ayette geçen “çağırmak”, aktif bir harekettir. Susmak değil, sessiz kalmak değil. Kardeşlik, kardeşini korumak, uyarmak, destek olmaktır.
Ama en önemlisi, bunu rahmetle yapabilmektir. Kardeşini kırmadan, incitmeden; kendini üstün görmeden.
Her kardeşlik bir testtir. Ve bu testler, çoğu zaman hiç ummadığımız anlarda gelir:
– Küçük bir tartışmada sabrımız test edilir.
– Karşımıza çıkan bir kardeşimizin zor durumuyla test edilir.
– Sessizliğe gömülmüş bir kardeşle empati yeteneğimiz sınanır.
Şunu unutmayalım
[3:110] İnsanlar arasında şimdiye kadar yetişmiş en iyi topluluk sizsiniz: Siz doğruluğu savunur, kötülüğe engel olursunuz ve TANRI’ya iman edersiniz. Eğer kutsal yazı takipçileri de iman etselerdi bu onlar için iyi olurdu. Onlardan bazıları iman eder, fakat çoğunluğu kötü kimselerdir.
Bu unvanı almak kolay değil. Sadece imanla yetinmeyen, mücadele eden bir topluluk olmamız gerekiyor. Bizler şanslı bir nesiliz, çünkü ilk nesillerdeniz ve işitip itaat edenleriz, bu nedenle Tanrı bize diyor ki;
Gerçek İmanlılar Çaba Göstermeye Şevklidirler
[9:88] Elçi ve onunla birlikte iman etmiş olanlara gelince, onlar paraları ve hayatları ile şevkle çaba gösterirler. Bunlar tüm iyi şeyleri hak ettiler; kazananlar onlardır.
Kardeşlerim,
Gerçek kardeşlik, “Ben seninleyim, çünkü Tanrı bizimle” diyebilmektir.
Kardeşlik, Tanrı’nın rızasında birleşmektir.
Teslimiyet, kardeşlikle görünür hale gelir.
Unutmayalım;
[4:146] Sadece tövbe edenler, kendilerini düzeltenler, TANRI’ya sımsıkı tutunanlar ve dinlerini mutlak bir şekilde yalnızca TANRI’ya adayanlar imanlılar arasında sayılacaklardır. TANRI imanlıları büyük bir mükâfatla nimetlendirecektir.
Şimdi Yüce Kral’ımıza, En Merhametli olan Efendimize dua ile hutbemizi bitirelim
Ey Rabbimiz,
Bizi samimi kardeşliklerde buluştur.
Nefsimize değil, vahyine göre yaşayanlardan kıl.
Kardeşliğimizi, Senin rızan için kuranlardan olalım.
Bizi doğrulukta birleşenlerden, kötülüğe karşı omuz omuza duranlardan bir topluluk yap ve doğru yolunda ayaklarımızı sabit kıl.
Ve Yusuf Peygamberin duasında ki dileği gibi
[12:101] “Rabbim! Sen bana saltanat verip bana rüyaların yorumunu öğrettin. Gökleri ve yeri Başlatan; Bu hayatta da Ahirette de benim Sahibim ve Efendim Sensin. Bir Teslim olan olarak ölmeme izin ver ve beni doğrularla birlikte say.”
Bizim de teslim olanlar olarak ölmemize izin ver ve doğrularla birlikte say.
Eqimus Salat, Namaz kılalım.
Hutbe: Erdal
Son yorumlar