Sayfa Seç

06.12.2024 – Cuma Hutbesi

06.12.2024 – Cuma Hutbesi

Elhamdülillah 

Eşhedü en lâ ilâhe illa Allah vahdehû lâ şerîke leh 

İlk hutbeme bir soruyla başlamak istiyorum. Cuma namazından sonra yapacaklarınızla ilgili kafanızda ne var? İşe bir an önce geri dönüp patronu kızdırmamak? Dükkânı bir an önce açıp müşteri kaybetmemek? Çarşıya gidip işlerinizi halletmek?  

Cuma namazından sonra yapacaklarınızla ilgili kafanızda olması gereken yegâne şey Tanrı’ya tapmak olmalı. Sadece Tanrı’ya tapmak. Geri kalanını Tanrı halledecektir. Bu sözleri zaten daha önce defalarca kez duydunuz. Öyleyse neden hala işiniz, paranız, aileniz, sağlığınız için endişe ediyorsunuz? Ahirete iman ettiğini söyleyenlerden bazıları Tanrı’yı tek başına anamaz çünkü aslında ahirete iman etmezler. 

(39:45) TANRI TEK BAŞINA anıldığı zaman Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri nefretle daralır. Onlar ancak O’nun yanında başkaları da anıldığında tatmin olurlar. 

Dünyevi kaygılar güdüyor olmak ise Tanrı’nın Her Şeyi Kontrol Eden olduğuna iman etme sorunuyla ile ilgili bir işaret olabilir mi? Biliyoruz ki Tanrı’ya iman etmek için Tanrı’nın tüm niteliklerine iman etmek gerekir.  

(13:2) TANRI, görebileceğiniz direkler olmaksızın gökleri yükselten, ardından tüm otoriteyi üstlenendir. Güneş’e ve Ay’a boyun eğdirmiştir, her biri (kendi yörüngesinde) önceden belirlenmiş bir süre boyunca akıp gitmektedir. O, her şeyi kontrol eder ve vahiyleri açıklar ki Rabbinizle buluşma konusunda kesinliğe erişesiniz. 

Tanrı’nın her şeyi kontrol ettiğine iman etmeden cennete nasıl gideceğiz? Sabahtan akşama kadar her şeyi Tanrı’nın kontrol ettiğini söyleyip ülke ekonomisinin kötü gidişatı yüzünden endişe duyuyorsak hakiki bir imandan söz edilebilir mi? Bu durumda Tanrı’yı tek başına anamayan ama ahirete iman ettiğini söyleyen kişiden farkımız kalmaz. 

Rabbimiz, tüm bilgelik meselelerini açıklığa kavuşturduğu kitabında (44:4) ne için endişelenmemiz gerektiğini de bize öğretti. 

(5:105) Ey iman edenler! Siz sadece kendi akıbetiniz için endişe duymalısınız. Eğer başkaları saparsa, rehberlik edildiğiniz sürece size zarar veremezler. TANRI’yadır nihai varışınız, hepinizin, sonra O, yapmış olduğunuz her şeyi size haber verecektir. 

Sadece kendi akıbetimiz için endişe duymalıyız. Geri kalan her şey, Tanrı tarafından mükemmel bir şekilde halledilecektir.  

(2:112) Doğrusu, doğru bir hayat sürerek kendilerini mutlak bir şekilde yalnızca TANRI’ya teslim edenler mükâfatlarını Rablerinden alacaklardır; onların korkacakları hiçbir şey yoktur, onlar üzülmeyecekler de. 

Bunun öylesine bir söz olduğunu düşünmeyin, bu Tanrı’nın vaadidir. 

(39:20) Rablerine derin saygı duyanlara gelince, onlar kendileri için üst üste inşa edilmiş, akan nehirleri olan köşklere sahip olacaklardır. Bu, TANRI’nın vaadidir ve TANRI vaadinden asla caymaz. 

O nedenle kardeşlerim odaklanmamız gereken tek bir şey var; Tanrı ile olan antlaşmada üzerimize düşen kısım. Sadece Tanrı’ya tapmak, doğru bir yaşam sürmek… İnsanlara dostça davranmak, evlerimizden başka evlere, orada oturanlardan izin almadan ve onları selamlamadan girmemek gibi buyruklar dahil tüm buyrukları çok büyük bir hassasiyetle gözetmek. Eğer insanlara dostça davranırsanız geliriniz artacaktır, en ufak zandan kaçındığınızda kronik baş ağrınız geçecektir, bir sayfa daha fazladan Kuran okuduğunuzda eşiniz size daha iyi davranmaya başlayacaktır. Birazdan edeceğimiz tövbe, Tanrı’nın her şeyi kontrol ettiği gerçeğine olan başarısızlığımıza da bir tövbe olsun ve Rabbimizden daha iyisini yapmayı dileyelim. 

Tuubu ila Allah 

Elhamdülillah 

Eşhedü en lâ ilâhe illa ALLAH vahdehû lâ şerîke leh 

İkinci hutbeme bir soruyla başlamak istiyorum. Cuma namazından sonra yapacaklarınızla ilgili kafanızda ne var? İşe bir an önce geri dönüp patronu kızdırmamak? Dükkânı bir an önce açıp müşteri kaybetmemek? Çarşıya gidip işlerinizi halletmek?  

Patronunuzun zihnini kontrol etme gücüne sahip misiniz? Müşterilerinizi kontrol etme veyahut gelirinizi artırma gücüne sahip misiniz? Çarşıdaki işlerinizi daha hızlı ve kolay halletme gücüne sahip misiniz? 

İçinizden “Hayır değilim” dediğinizi duyar gibiyim. Peki bu güce sahip olan, Kendisinden başka hiç kimsenin gücü olmayan kimdir? İçinizden “Tanrı” dediğinizi duyar gibiyim. 

(18:39) “Bahçene girdiğin zaman şöyle demeliydin, ‘Bunu bana TANRI verdi (MaşaAllah), TANRI’dan başka hiç kimsenin gücü yoktur (La Kuvvete İlla Billah).’ Benim senden daha az paraya ve daha az evlada sahip olduğumu görüyor olabilirsin. 

Öyleyse neden kendinize fayda sağlama yahut zarar verme gücüne sahip olmadığınız gerçeğine uygun davranmıyorsunuz? İmanla ilgili bir sorun olabilir mi sizce? Bütün gücün Tanrı’ya ait olduğu gerçeğine iman edememiş olabilir misiniz? 

Biliyoruz ki Tanrı’ya iman etmek için Tanrı’nın tüm niteliklerine iman etmek gerekir.  

(7:188) De ki, “Ben kendime fayda sağlama yahut zarar verme gücüne sahip değilim. Sadece TANRI’nın irade ettiği gelir başıma. Eğer geleceği bilseydim servetimi artırırdım ve bana hiçbir zarar dokunmazdı. Ben, iman eden kimseler için bir uyarıcıdan ve müjdeciden fazlası değilim.” 

Bütün gücün Tanrı’ya ait olduğu gerçeğine iman etmeden cennete nasıl gideceğiz? Sabahtan akşama kadar bütün gücün Tanrı’ya ait olduğunu söyleyip zihnimizi sorunlarımızla meşgul edip sanki çözebilme gücümüz varmışçasına kendimizi paralarsak, hakiki bir imandan söz edilebilir mi? Bu durumda Tanrı’yı tek başına anamayan ama ahirete iman ettiğini söyleyen kişiden farkımız kalmaz. 

Kardeşlerim, size can alıcı iki ayeti hatırlatmak istiyorum; 

İnsanların Çoğu İman Etmezler 

(12:103) İnsanların çoğu, ne yaparsan yap iman etmeyecektir. 

İmanlıların Çoğu Cehennemle Mukadderdir 

(12:106) TANRI’ya iman edenlerin çoğu, bunu puta tapma suçunu işlemeksizin yapmaz. 

Sünni eleştirisi yaparken, Kuran’daki putperestlikle ilgili ayetleri hiç kendi üstlerine almadıklarını söyleyip duruyoruz. Şeytan, Kuran’daki putperestlik ayetlerinin sadece Mekkeli Müşrikler ile ilgili konusunda insanları ikna etmişti. Bu manipülasyonu ifşa olan Şeytan, tekrardan benzer şekilde Kuran’daki putperestlik ayetlerinin “Sünniler” ile sınırlı kaldığı şeklinde bir manipülasyon yapıyor.  

Her ruh kendinden sorumlu ise Kuran’daki tüm ayetler ile önce kendimizi gözden geçirmeliyiz kardeşlerim. Tanrı bizleri korusun ve rehberlik etsin. 

(3:8) “Rabbimiz! Mademki bize rehberlik ettin, kalplerimizin tereddüte düşmesine izin verme. Bize rahmetini yağdır; Sen Bahşedicisin. 

Eqimus Salat 

Hutbe: Kerem

Yazar hakkında

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir