06.06.2025 – Cuma Hutbesi – Adanmışlık – Şeytanın Geçemeyeceği Sınır

Elhamdülillah: Tanrı’ya övgüler olsun

Eşhedü en la ilahe illa Allah vahdehu la şerike leh:
Tanıklık ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur. O tektir, ortağı da yoktur

Kardeşlerim,

Bugün bu hutbede sizleri teslimiyetin derinliğine, şeytanın fısıltılarına, ve kalpteki Tanrı bilincine dair birlikte düşünmeye çağırıyorum.

Gerçekten Tanrı’ya adanmış mıyız?

Yukarıdan geçen kuşlar, düşen bir yaprak, yağan yağmur… Bunlar bizim için sıradanlaşmış olaylar mı, yoksa Tanrı’nın canlı işaretleri mi?

Kur’an’da Rabbimiz buyuruyor:

Tanrı’nın Karşı Konulmaz İşaretleri

[2:164] Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için okyanusta akıp giden gemilerde, ölü toprağı diriltmek ve onda her çeşit canlıyı yaymak için TANRI’nın gökten indirdiği suda, rüzgârların yönlendirilmesinde ve gökyüzü ile yeryüzü arasına yerleştirilen bulutlarda anlayan insanlar için yeterli kanıtlar vardır.

Hayvanlar ve Kuşlar: Teslim Olan Yaratıklar

[6:38] Yeryüzündeki tüm yaratıklar ve kanatlarla uçan tüm kuşlar sizin gibi topluluklardır. Biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Tüm bu yaratıklar Rablerine toplanacaklardır.

Tanrı, evrenin her detayında kendini hatırlatıyor. Ama insan çoğu zaman başka şeylere odaklanıyor. Bugünün problemi budur: Tanrı’yı unutarak, dünya işleriyle zihni oyalamak.

Zihnin Sürekli Bu Dünya ile Meşgul Olması

[10:7] Bizimle buluşmayı ummayanlar, kafaları sürekli bu dünya hayatıyla meşgul olup onunla yetinenler ve kanıtlarımıza kulak vermekten kaçınanlar var ya;

[10:8] bunlar, kendi işlerinin bir sonucu olarak nihai meskenleri olan Cehennemi üzerlerine çektiler.

Bu nedenle sonunda cehenneme giderler.

Bu ayette dikkat çekici bir ifade var: “İnkar edenler” değil, “meşgul olanlar” deniyor. Yani Tanrı’dan uzaklaşmak sadece red ile değil, O’nu ikinci plana atmakla başlar.

Bugün sabah ajandanı açtığında ilk sırada ne vardı?

İş planı mı? Tatil mi?

Peki, Tanrı’nın adı hangi sıradaydı?

Unutmayalım:

[5:35] Ey iman edenler! TANRI’ya derin saygı duyun, O’na yollar ve vesileler arayın ve O’nun yolunda çaba gösterin ki başarılı olasınız.

Peki bu uzaklaşmanın ardındaki güç nedir? Elbette şeytanın sistemi.

Tanrı bu konuda bizi uyarıyor:

[4:119] “Ben onları saptıracağım, onları ayartacağım, onlara çiftlik hayvanlarının kulaklarını işaretleyerek (belirli etleri yemeyi yasaklamalarını) emredeceğim ve onlara TANRI’nın yaratışını bozmalarını emredeceğim.” Kim TANRI yerine şeytanı bir rab olarak kabul ederse, esaslı bir kaybı üzerine çekmiştir.

Şeytan plan yapar:

1. Ayartır
2. Hakikatin üstünü örter
3. Saptırır
4. Tanrı’nın düzenine müdahale ettirir

Ama Tanrı bir sınır çizer:

[15:40] Yalnızca Sana adanmış olanlar hariç.

İşte bu, şeytanın geçemeyeceği tek sınıftır: Adanmış olanlar.

Kardeşlerim, bugün bu hutbede ilk mesajımız budur:

“Tanrı’nın yanında olanlar, şeytanın fısıltılarına karşı bağışıklık kazanır.”

Ama bunun için önce kalbimizi ve hayatımızı Tanrı’ya adamalıyız.

Tanrı’ya tövbe edelim, bağışlanma dileyelim.

Tuubu ila Allah.

2.Hutbe

Elhamdülillah: Tanrı’ya övgüler olsun

Eşhedü en la ilahe illa Allah vahdehu la şerike leh:
Tanıklık ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur. O tektir, ortağı da yoktur.

Kardeşlerim, bir önceki hutbede, şeytanın sistemine karşı Tanrı’ya adanmış olanların korunacağını konuştuk.

Şimdi ise adanmışlık kavramını biraz daha açacağız.
Kimdir bu “adanmış olanlar”?

[38:83] “Sana tapanlar arasından mutlak bir şekilde yalnızca Sana adanmış olanlar hariç.”

[10:62] Kesinlikle, TANRI’nın müttefiklerinin korkacakları hiçbir şey yoktur, onlar üzülmeyecekler de.

Adanmış olanlar sadece ritüel yapanlar değildir. Onlar; kalplerinin merkezinde sadece Tanrı olanlardır. Her kararlarında, her seçimlerinde O’nu ilk sıraya koyanlardır.

Tanrı’ya yönelmek, sadece ibadet etmekle değil; güvenmekle, dua etmekle ve her durumda O’na bağlı kalmakla olur.

Şimdi ve Sonsuza Dek Mutluluk

[22:15] Kim TANRI’nın kendisine bu hayatta ve Ahirette yardım edemeyeceğini sanıyorsa, tamamen göğe (oradaki Yaratıcısına) yönelsin ve (başkasına bel bağlamayı) kessin. O zaman bu planın kendisini rahatsız eden her şeyi ortadan kaldırdığını görecektir.

Çözüm yukarıdadır.

Tanrı bizden sadece yönelmemizi ister. Aracı istemez, gösteriş istemez.

Bütün İmanlılara Davet

[3:64] De ki, “Ey kutsal yazı takipçileri! Haydi gelin sizinle bizim aramızda şöyle mantıklı bir uzlaşmaya varalım: TANRI’dan başkasına tapmayalım; ne O’nun yanına herhangi bir put yerleştirelim, ne de TANRI’nın yanına rab olarak herhangi bir insanı yerleştirelim.” Eğer yüz çevirirlerse deyin ki, “Şahit olun, bizler teslim olanlarız.”

Şimdi dönüp kendimize bakalım:

Bu çağrıya gerçekten kulak verdik mi?

Teslimiyetin özü işte budur:

[39:22] Eğer TANRI birinin kalbini Teslimiyet ile hoşnut kılarsa, o, Rabbinden bir ışığı takip ediyor olacaktır. Bu nedenle, TANRI’nın mesajına karşı kalpleri katılaşmış olanların vay haline; onlar uzak bir sapıklıktadırlar.

Kardeşlerim, Teslimiyet secdede başlar, ama secde sadece yere kapanmak değildir.

Secde, egoyu yere koymaktır.

[96:19] Ona itaat etme; secdeye kapan ve yaklaş.

Tanrı bize yakındır:

[50:16] İnsanı biz yarattık ve biz onun kendi kendine ne fısıldadığını biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.

Ve biz dua ettiğimizde O bize karşılık verir:

Tanrı, “Kullarının” Dualarını Yanıtlar

[2:186] Kullarım sana Beni soracak olursa Ben her zaman yakınım. Onlar Bana dua ettikleri zaman Ben onların dualarını yanıtlarım. İnsanlar da rehberlik edilmek için Bana karşılık versinler ve Bana iman etsinler.

Son Söz: Seçim Senin

Şeytan, yalnızca çağırır. Asla zorlayamaz:

Şeytan, Takipçilerine Sahip Çıkmaz

[14:22] Ve karar yayımlandıktan sonra şeytan diyecek ki “TANRI size gerçeği vaat etti, ben de size vaat ettim, fakat ben sözümde durmadım. Sizin üzerinizde hiçbir gücüm yoktu; ben sadece sizi davet ettim ve siz de davetimi kabul ettiniz. Bu nedenle beni kınamayın, sadece kendinizi kınayın. Ne benim şikâyetim size yardımcı olabilir, ne de sizin şikâyetiniz bana yardımcı olabilir. Beni putlaştırmanıza inanmadım. Haddi aşanlar acı veren bir azabı üzerlerine çektiler.”

[15:40] “Sana tapanlar arasından mutlak şekilde yalnızca Sana adanmış olanlar hariç.”

İşte bu sınır, şeytanın geçemeyeceği tek sınırdır.

Bu yüzden bugün buradan çıkarken kalbimizde tek bir söz yankılansın:

“Ben tek ışığın O’nun yolunda olduğunu biliyorum. Ve ben sadece Tanrı’yı seçiyorum”

Eqimus Salat: Namaz kılalım.

Hutbe: Erdal