
05.09.2025 – Cuma Hutbesi – Kardeşlik Kırmakla Değil Onarmakla Olur

ELHAMDÜLİLLAH. LÂ İLÂHE İLLA ALLAH
Tanrı’ya övgüler olsun. Tanrı’dan başka tanrı yoktur.
Kardeşlerim bu hutbede aramızda hep olması gereken, fakat maalesef uzun zamandır yokluğunu hissettiren, Tanrımızın emri olan alçak gönüllülük, saygı, sevgi, güzel davranış ve hoşgörüden bahsetmek istiyorum…
Siz de fark ediyor musunuz aramızda azalması bir kenara, neredeyse yok olmuş bir şeyler var; Aramızdaki eski saygı, eski sevgi, eski hoşgörü ve yumuşak başlılık yok. Ne dinimizi insanlara tebliğ ederken ne birbirimize hakkı tavsiye ederken ne de Tanrımızın mescitlerinde birbirimize hoşgörülü, yumuşak sözlü ve yumuşak yüzlü değiliz. Bunu yitirdik.
Kardeşiyle konuşan sert bir üslupla konuşuyor, onu uyaran kibirlice uyarıyor, her ikisine hakkı tavsiye eden ise biraz kırıcı ve biraz daha iman çizgisinden uzak davranışlar ile onlara hakkı tavsiye ediyor.
Ve problemler çelişki dolu bir şekilde noktalanıyor. Ayrıca Tanrı’nın mescitlerinde şaka gibi sunulan sert konuşmalar, kardeşlere emrivaki istekler, sevgi ve saygıdan uzak davranışlar ve bunu huy edinip kendisini ‘benim huyum böyle ne yapayım’ gibi vurdumduymaz ve yaşayış biçim muhasebesini yapmayan vizyonsuz bir imanlı profiline evrilme durumunu şeytana zevkle izletiyoruz. Hayır, ortada acayip bir durum var. Bir yandan doğruluğa çalışırken bir yandan doğruluğa uygun olmayan bir davranış biçimimiz var.
Yeryüzündekilere ve imanlılara sert, kaba, asabi ve saygısız davranışlar sergilemek imanlılara göre değil.
Bu bilgisizce davranışlar, özellikle Tanrımızın mescitlerinde topluluk içinde yapıldığında derin bir saygıyla ruhunu büyütmeye gelen imanlıları çokça geriyor ve rahatsız ediyor. Milyarlarca insanın bilmediği özel bilgilerle nimetlendirilmiş, bununla mutlu olmuş ve sevinçle Rabbini arayan imanlılar, Tanrı’nın mescidine saygıyla girerken; kimimizin sert sözleri, kırıcı yaklaşımları, tıpkı trafikte iki tanıdığın şaka yollu bağırarak toplumu germesi gibi, uzayan ve gerginleşen değersiz şakalara dönüşüyor. Bu da mescitteki imanlıları rahatsız ediyor, Rabbe yoğunlaşan tapınma duygularını ve dikkatleri dağıtarak ibadeti basitleştiriyor.
Hem de Tanrımız bize yumuşak başlı, saygılı, hoşgörülü olmayı emredenken…
Kardeşlerim, bu şekilde davranarak Tanrı’yı işine geldiği kadar dinleyen ve O’nun emirlerinin bir kısmını uygulayan, bir kısmını ise ıskalayan kişiler oluyoruz. Bunun farkına varalım. Peki bu kişiler kim?
Bu kişilerin adını söyleyecek olursak, ben, sen, siz ve hepimiz…
Çok barizdir ki kötü davranışlarımızdan dolayı bizler 18:28’e uyup Rabbimizin ‘imanlılarla birlikte olmak’ buyruğunu, 62:9’a uyup ‘Cumaya gidin’ buyruğunu 2:148’e uyup ‘Doğruluğa yarışın’ emirlerini harfiyen yerine getiren, fakat çoğu ayette ‘Birbirine hoşgörülü, nazik, saygılı, yumuşak yüzlü’ olmayı emreden buyrukları ise uygulamayan ‘yarı imanlı’ profili gösteriyoruz…
Bu kadar buyruğu yerine getirip sevmek ve sevilmek gibi güzel bir şeyi yapmadığı için yarı imanlı biri sayılmamız, doğruluğa yarışan bu topluluk için büyük bir kayıp…
Gelin kendimizi karşımıza alıp sorgulamaya başlayalım ve eksik yönümüzü savunma yapmadan görelim
Buna başlarken öncelikle sizden dikkatli bir dinleyici olmanızı, daha sonra kendinizi karşınıza almanızı ve kendinizi savunmadan, işini iyi yapan sorgulayıcı bir hakim olmanızı istiyorum. Hem ayetleri okuyor hem de arada sorular soruyorsunuz:
Doğruların Özellikleri
[25:63] En Lütufkâr Olan’a tapanlar, yeryüzünde yumuşak başlı olarak yürüyenlerdir ve cahiller kendilerine laf attığında, onlar sadece esenliği dillendirirler.
[17:38] Tüm kötü davranışlar Rabbin tarafından kınanmıştır.
⁃Evet Rabbin sana ilk ayette yumuşak bana tapanlar yumuşak başlıdır diyor. Ve diğer ayette kötü davranışları kınadım diyor. Şu davranışların Rabbin tarafından kınanmışsa neden hala kardeşlerine veya çevrene kötü davranıyor, kötü konuşuyor, saygısız davranıyor, sert, emrivaki ve aşağılayıcı konuşuyorsun? Kınanmak ve uzaklaştırılmak mı istiyorsun yoksa daha da ve daha da yaklaşmak mı?
[31:18] “İnsanlara kibirlice davranma, yeryüzünde övünerek dolaşma da. TANRI kibirli gösterişçileri sevmez.
⁃Tanrı kibirlileri ve ayrıca gösterişçileri sevmez diyor. Yarın bu mescide gelince, ya da bu toplulukta veya sosyal medyada sohbet ederken hala eskisi gibi davranmaya devam edecek misin? Bunu yaparsan ‘Ben kibirliyim’ diyerek kendini Rabbine ve topluluğuna ilan edeceğini biliyorsun değil mi? Yukarıdaki ayetin son cümlesinde resmen TANRI kibirlileri ve gösterişçileri sevmiyor diyor. Ve sana başka bir ayet okuyayım
[47:22] Ayrıca, niyetiniz ayrılır ayrılmaz kötülük işlemek ve akrabalarınıza kötü davranmak öyle mi?
Ayeti yanlış duymadın 47:22 bunu söylüyor. Bu mescitten çıkar çıkmaz iki seçeneğin olacak, ya çabalayıp güzel olanı tercih edecek ve Tanrı’nın sevdiği biri olacaksın ya da Tanrı’nın sevmediği biri…! Sondaki korkunç.
Bu mescitte bulunma sebebimiz Tanrı’mıza daha yakın olmak değil midir, cevap evetse Rabbimize söz vererek insanlara ve kardeşlerimize hem dışarda hem mescitlerde saygılı ve sevgili, kibirsiz, gösterişsiz, yumuşak sözlü, yumuşak huylu ve hoşgörülü davranmak için O’na söz verip inşallah artık bu hataları yapmamak ve O’ndan uzaklaşmamak için saygıyla, içtenlikle ve pişmanlıkla tövbe edelim…
Tanrı’ya tövbe edelim
TUUBU İLA ALLAH
2. Hutbe
ELHAMDÜLİLLAH. LÂ İLÂHE İLLA ALLAH
Tanrı’ya övgüler olsun. Tanrı’dan başka tanrı yoktur.
Kardeşlerim kendimizi yargıladık ve savunmacı olmadan kendimize ‘sen suçlusun’ deyip hatamızı bulduk ve bundan dönmek üzere tövbe ettik. Hutbenin bu kısmında ise nasıl bir profile sahip olmamız gerektiğini, ayetlerden sizlere okumak ve bunu muhakkak hayatınızda uygulamanız gerektiğine değineceğim. Bu ayetleri pürdikkat dinlemenizi rica ediyorum. Çünkü nasıl davranmamız gerektiğini, ayetlerin toplayıcı ana kelimeleri şeffaflaştırıyor.
Birbirinize Dostça Davranın
[17:53] Kullarıma, birbirlerine mümkün olan en iyi şekilde davranmalarını söyle, çünkü şeytan sürekli aralarını açmaya çalışacaktır. Şüphesiz, şeytan insanın en azılı düşmanıdır.
[17:28] Rabbinin rahmetinin peşinden koşarken onlardan yüz çevirmek zorunda kalsan bile, onlara en güzel şekilde davran.
Tanrı’nın Mesajını Nasıl Yaymalı?
[16:125] Rabbinin yoluna bilgelikle ve güzel bir aydınlatma ile davet et ve onlarla mümkün olan en güzel biçimde tartış. Kimin Kendi yolundan saptığını ve kimin de rehberlik edildiğini en iyi Rabbin bilir.
(Rabbimizden Musa’ya Firavun ile güzel konuşun emri)
[20:44] “Onunla güzel konuşun; dikkate alabilir veya saygılı hale gelebilir.”
[11:75] Doğrusu, İbrahim yumuşak huylu, son derece iyi yürekli ve itaatkârdı.
[17:23] Rabbin, Kendisinden başkasına tapmamanızı ve ana-babanıza hürmet gösterilmesini hükme bağladı. Onlardan birisi yahut her ikisi yaşadığı sürece, onlara asla “Öf” deme (rahatsız edecek en ufak bir hareket), onlara bağırma da; onlara dostça davran.
[3:148] Sonuç olarak, TANRI onlara bu dünyanın ödüllerini de bahşetti, Ahiretin daha iyi olan ödüllerini de. TANRI güzel davrananları sever.
[2:263] Güzel sözler ve şefkat, peşinden aşağılamanın geldiği bir bağıştan daha iyidir. TANRI Zengindir, Hoşgörülüdür.
Batıla karşı Hak
[14:24] Görmez misin ki, TANRI güzel sözün örneğini, kökü sıkıca sabitlenmiş ve dalları gökyüzünde yüksek olan iyi bir ağaç olarak verdi?
(2:83 ün bir kısmı)
Buyruklar
[2:83] …İsrailoğulları ile bir antlaşma yaptık: “TANRI’dan başkasına tapmayın. Ana-babanıza hürmet gösterin ve akrabaları, yetimleri ve yoksulları sayıp gözetin. İnsanlara dostça davranın.
Ve siz emredilen iyiliği yaparsanız, işte o zaman yasaya teslim olmuşsunuz demektir. İyi olmaya ve iyi davranmaya devam ederseniz, Rabbimiz size müjdeyi öylesine net veriyor ki; hem de size ne yapacağını, kötü kişilere soru sorarak açıklıyor. Sevinçle dinleyin!
[38:28] İman edip doğru bir hayat sürenlere, yeryüzünde kötülük işleyenlere davrandığımız gibi mi davranalım? Doğrulara, kötülere davrandığımız gibi mi davranalım?
[68:35] Biz Teslim Olanlara, suçlular gibi mi davranalım?
[99:7] Kim bir atom ağırlığı kadar iyilik yaparsa onu görecektir.
Ve son olarak ne yaparsanız kendi iyiliğinizedir diyen ayeti ekleyerek hutbemi tamamlıyorum.
[29:6] Çaba gösterenler, kendi iyilikleri için çaba gösterirler. TANRI’nın hiç kimseye ihtiyacı yoktur.
Namaz kılalım
EQIM EL-SALAT
Hutbe: Enis
Son yorumlar