
02.05.2025 – CUMA HUTBESİ – İlk Günah, Teslimiyet ve Birlik Yolunda Şeytanı Kınamak

Elhamdülillah (Tanrı’ya övgüler olsun)
Eşhedü en la ilahe illa Allah vahdehu la şerike leh (Tanıklık ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur. O tektir, ortağı da yoktur)
Bismillahirrahmanirrahim
Kardeşlerim, Kuran’da Rabbimiz şöyle buyurur:
[90:4] Biz insanoğlunu, (kendini günahın bedelinden kurtarması için) sıkı çalışsın diye yarattık.
“Kebed” = Günahın kefareti için ter dökmek
Arapça “kebed” kelimesi:
• Zorlanarak kazanmak,
• Acıyla mücadele etmek,
• Karşılığını ödemek anlamlarına gelir.
Bu ayet, bize der ki:
“Sen, Tanrı’nın ilahi iradesine karşı çıkmanın ve kendi hükmünü koyma girişiminin kefaretini ödemek için dünyadasın.”
Dünya Hayatı: Sınav Değil, Telafi Alanı
Bu bakışla:
• Dünya bir “sınav yeri” değil,
• İlk suça karşı sunulmuş son bir telafi sahnesidir.
• İnsan bu sahnede:
• Ya teslim olur (ve bağışlanır),
• Ya da yeniden o eski kibirle Tanrı’nın hükmüne karşı çıkar (ve kaybeder).
İşte bu mücadele, bizim geçmişte işlediğimiz büyük suçun kefaretidir. Bu suç, Göksel Toplum’da yaşanmış, Tanrı’nın mutlak otoritesine karşı kesin bir duruş sergileyemememizden doğmuştur.
Tanrı Hakkında İçgüdüsel Bilgi ile Doğarız
[7:172] Hani Rabbin Âdem’in soyundan gelen herkesi toplamış ve onlara kendileri için şahitlik ettirmişti: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” Hepsi de “Evet. Biz şahitlik ediyoruz” dediler. Böylelikle, Diriliş Günü’nde “Biz bunun farkında değildik” diyemezsiniz.
Bu tanıklık, insanoğlunun en temel sözüdür. Tanrı’nın Rabbimiz olduğunu kabul ettik. Fakat bu kabul, yalnızca sözle değil; eylemle, yaşamla ve toplulukla ispat edilmelidir.
Biz bu dünyada, hem bireysel olarak hem de topluca Şeytan’ı kınamak ve Tanrı’ya teslim olduğumuzu göstermek için bulunmaktayız. Kardeşlerim, Şeytan’ı kınamak; yalnızca ‘Şeytan kötüdür’ demek değildir. Onu izlememek, onun düzenine hizmet etmemek ve en önemlisi onun kibirli duruşunu terk etmektir.
Şeytan, Tanrı’nın secde emrine karşı çıkarken şöyle demişti:
[7:12] “Ben ondan daha üstünüm. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan” dedi.
Bu, kibirin dilidir. Bu, ‘ben bilirim’ diyenlerin dilidir. Oysa biz, ‘Sen bilirsin Rabbimiz’ diyenlerden olmak zorundayız.
Tevrat’ta da aynı isyanı görmekteyiz:
Yeşaya 14:13–14: “Göğe çıkacağım… Tahtımı kuracağım… En Yüce Olan gibi olacağım.”
Bu cümle, Tanrı’ya karşı taht kurmak isteyen zihniyettir. Ve insanlık hâlâ bu zihniyeti siyasi, ekonomik ve dini sistemleriyle yaşatmaktadır.
Kur’an’da [3:104] şöyle buyurulur:
“İçinizden hayra çağıran, doğruluğu emreden ve kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.”
Bu ayet, bizlere gösteriyor ki Şeytan’ı en güçlü biçimde kınamanın yolu, birlikte olmak, birlik olmak, Tanrı’nın hükmünü topluca yüceltmektir. Bu birlik, Bu, Tanrı’ya gönülden bağlı, yalnızca O’nun hükmünü tanıyan bir topluluğun doğuş nedenidir.
Kardeşlerim, ilk hatayı açıkça kınayalım.
Kibrin dilini terk edelim, ‘ben’ değil ‘Tanrı’ diyelim.
Tanrı’ya yönelmenin zamanı şimdi. Geçmişteki kararsızlığı tövbe ile silelim.
Geliniz, yalnızca O’na secde edelim, yalnızca O’na kul olalım.
İçtenlikle, samimiyetle ve tevazu ile tövbe edelim:
Tuubu ila Allah.
Elhamdülillah (Tanrı’ya övgüler olsun)
Eşhedü en la ilahe illa Allah vahdehu la şerike leh (Tanıklık ediyoruz ki Tanrı’dan başka tanrı yoktur. O tektir, ortağı da yoktur)
Kardeşlerim,
İkinci hutbemizde, Şeytan’ın sistemine karşı durmanın yolunun yalnızca bireysel ibadet değil; toplu bilinç, toplu mücadele, toplu teslimiyet olduğunu vurguluyoruz.
[3:110] İnsanlar arasında şimdiye kadar yetişmiş en iyi topluluk sizsiniz: Siz doğruluğu savunur, kötülüğe engel olursunuz ve TANRI’ya iman edersiniz. Eğer kutsal yazı takipçileri de iman etselerdi bu onlar için iyi olurdu. Onlardan bazıları iman eder, fakat çoğunluğu kötü kimselerdir.
İnsanlar Tanrı’ya bireysel olarak teslim olabilir ama Şeytan’ı daha güçlü kınamak için bir ümmet, bir topluluk, bir şahitlik gerekir. Ona karşı bir ‘hayır’ haykırışı ancak birlikte mümkündür.
Şeytan Diğer Alternatiftir
[36:60] Ey Âdemoğulları! Sizinle antlaşma yapmadım mı, şeytana tapmayın diye? O sizin en azılı düşmanınız diye?
Kur’an’dan sonra, İncil’de İsa Mesih’in sözlerine kulak verelim:
Matta 4:10: “Uzak dur Şeytan! Yazılmıştır: ‘Tanrın Rabbe tapacak, yalnızca O’na kulluk edeceksin.’ ”
Bu, şeytanı kınamanın özetidir. Araya kimseyi koymadan, doğrudan Tanrı’ya yönelmek.
[4:65] Asla! Rabbine ant olsun ki; anlaşmazlıklarında senin hakemliğine başvurmadıkça, ardından kalplerinde hiçbir tereddüt duymaksızın senin hükmünü kabul etmedikçe onlar imanlılar değildirler. Onlar tam bir teslimiyetle teslim olmalıdırlar.
Şeytan ‘ben’ dedi. Teslim olanlar ‘Tanrı’ der. Şeytan ‘taht’ istedi. Biz ‘secde’ ederiz. Şeytan dünyayı sundu. Biz Tanrı’nın hoşnutluğunu seçeriz. Ve biz bunu birlikte yaptığımızda; o zaman Şeytan’ı kınamış, onu alt etmiş oluruz.
[3:200] Ey iman edenler! Kararlı olun, sebat edin, birlik olun ve TANRI’yı gözetin ki başarılı olasınız.
Bu ilahi emir, yalnızca bireysel arınmayı değil, kolektif bir şekilde doğru istikamet üzere yürümeyi gerektirir. Birliğin olmadığı yerde kararlılık zayıflar, Şeytan’ın düzenine karşı duruş etkisizleşir. Oysa birlik; sebatın, gözetimin ve zaferin anahtarıdır.
Şimdi, Tanrı’nın yolunda birleşelim. Arınalım, bağışlanalım ve Tanrı’nın hükmünü, birlikte ayakta tutalım.
Eqimus Salat – Namaz kılalım.
Hutbe: Erdal
Son yorumlar